Matematikte Başarı ve Başarısızlık


Matematik soyut bir gerçektir. Bir bilimsel teori matematiksel bir ispat sürecinden onay almadığı takdirde kanuna dönüşemez. Matematiği bilimin şifresi gibi düşünebiliriz. O şifre çözüldüğünde bilimsel bilgi, bir değer kazanıyor.  Yaşamımız boyunca matematikle iç içeyiz. Basit hesaplardan tutun integrale kadar her şeyiyle matematiği yaşıyoruz.

Matematik yaşamımızda bu kadar yer edinmiş, matematiğin en zor diye tanımladığımız konuları, hesaplamaları farkında olmadan kullanıyoruz. Aslında bizim matematik ile sorunumuz yok, sorunumuz matematiğin sisteme dökmekte. Matematiği sisteme dökmek, orta okul, lise, üniversite’de, daha doğrusu eğitim sisteminde çok sorun oluşturuyor. Eğitim sistemimiz ezbere odaklı olduğu için sayısal ve analitik düşüncemizi geri plana atıyor.

Durum böyle olunca, matematikte daha çok efor sarf edenler, başarı sağlıyor. Matematik bir sistem dersidir, ne kadar günlük hayatta matematiğin içinde olsak da, matematiği sadece bir süreliğine bir sistem üzerine oturtmak gerekiyor. Sistemli bir çalışma başarıyı getirecektir.

Peki nasıl sistemli çalışılır?
Sistemli çalışmak, her gün saatlerce odanızda soru çözmek değildir. Sistemli çalışmak, kendi koyduğunuz kurallara uymak ve asla o kurallardan kendinize taviz vermemenizdir. Matematik kendi koyduğunuz kurallara taviz verdiğiniz an sizi affetmez.  Matematik sistematik bir derstir, bir sistemle işler. Burada şunu belirtmek isterim, kendi koyduğunuz kurallar derken, nasıl yani kuralı ben mi koyacağım? Diye merak etmiş olabilirsiniz, evet kuralı siz koyacaksınız, çünkü kendinizi en iyi tanıyan sizsiniz. Her gün 20 dakika soru çözeceğim, dediğinizde,  bu asla 10 dakikaya düşmesin ve asla birden 30 dakikaya çıkartmayın. 20 Dakikalık soru çözmeyi bir sisteme oturtturun, daha sonra yavaş yavaş arttırırsınız. Çünkü birden arttırdığınızda pes etme olasılığınız çok yüksek.

Matematiği hiçbir zaman küçümsemeyin ve matematiği hiçbir zaman gözünüzde büyütmeyin, zorlaştırmayın. Zor sandığınız her şey bir ölçüye göre zordur. Unutmayın sizin amacınız zoru büyütmek değil, ölçüyü büyütmek. Ölçüyü yükseklere çıkarttığınız zaman zor sizin için bir imkansız seviyesine gelecektir.

Yorum Gönder

featured
[blogger]

MKRdezign

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget