2016


Akıllı telefon kullanıpta Whatsapp kullanmayan yok diyebiliriz. Neredeyse herkes whatsapp kullanılır, kullanmasa bile bilir. Whatsapp'ın popülerliği arttıkça daha da gelişiyor ve yeni özellikler ekleniyor. Geçtiğimiz yıl whatsapp üzerinden arama özelliği gelmişti, İnternet üzerinden arama yapan diğer uygulamalara göre çok daha başarılı bir ses aktarımı yapıyordu. Özelliğin yeni eklendiği sıralar bile daha önceden internet üzerinden arama yapan uygulamalara çok daha iyiydi. Whatsapp'ın gelişmesiyle ve kullanım alanının artmasıyla birlikte yeni bir özellik daha eklendi, görüntülü konuşma. Daha öncesinden Skype, Messenger gibi uygulamalar üzerinden yaptığımız görüntülü aramayı artık Whatsapp üzerinden de yapabileceğiz, üstelik ücretsiz. Birçoğumuz Skype'ı belki de sadece görüntülü arama için yüklüyoruz. Whatsapp bu özellikle birlikte diğer uygulamaları saf dışı bırakacak gibi görünüyor.
Whatsapp Görüntülü Aramayı nasıl Yaparız?

  1. İlk başta görüntülü olarak görüşeceğiniz kişiyle olan mesajlara girin.
  2. Sonrasında ise üst taraftan arama butonuna basın.
  3. Butona bastığınızda ekranda sesli arama-görüntülü arama butonları karşınıza çıkacak, görüntülü aramayı seçin.
  4. Aradığınız kişi eğer müsaitse görüntülü olarak konuşabilirsiniz.


Paypal internetten alışveriş, para kazanmak ve para transferi için çok başarılı bir sistemdi. Birçok internet kullanıcısı Paypalı kullanmıştır. Ülkemiz dışında en çok kullanılan ödeme sistemlerinden biri. Ancak 2016 yılında Paypal, hizmetini ülkemizden çekmek zorunda kalmıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından Lisansı tanınmadığından dolayı Türkiye'den çekilen Paypal, 2017 Mayıs ayında tekrar Türkiye'de hizmet vermeye devam edecek.
Paypal, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuyla arasını düzeltmiş bulunuyor ki, alınmış olan karar BDDK tarafından onaylanmış.

Umarız Paypal tekrar gelir ve internetten alışverişlerimizi daha kolaylıkla ve daha güvenli bir şekilde yapabiliriz. Paypalın sağladığı kolaylıkları Paypal gidince anladık, tabii ki de benzer ödeme sistemleri var, özellikle yurtdışından alışveriş için en uygun olan Paypal'dır. En çok da Ebay'den alışveriş yapanların işine gelecek gibi.



Oyunun çıkış tarihi 22 Şubat 2015 olmakla birlikte aynı zaman yerli bir oyundur. Grafikleri çok üst düzey olmasa bile çok başarılıdır, Counter Strike ayarında grafiklere sahiptir dersek yanlış olmaz. Oynayışı gayet başarılı olmuş. Oyunda  6 tane farklı mod var,
  • Ölüm Maçı
  • Sabotaj
  • Aranıyor
  • Sancak Savaşı
  • Herkes Tek
Bunlardan en çok tercih edilen modlar Ölüm Maçı ve Sancak Savaşı. Ölüm Savaşında, takımlara ayrılıyorsunuz ve size bir süre veriyor ve bir adam öldürme sayısı veriyor buna göre kazanan takım belli oluyor, aynı zamanda en çok adam öldürene daha fazla xp ve oyun içi ödül veriliyor. Mesela bir maçta 10 dakika süre var, adam öldürme limiti 200 diyelim. 10 dakika dolmadan 200 adam öldürebilen takım kazanıyor. Aynı şekilde 200 adam öldüremezsen bile 10 dakikalık süre sonun en çok adam öldüren takım kazanıyor.


Sancak savaşında da aynı sistem var. Bu sefer karşı takımın bayrağını alıp kendi bayrağının yanına götürdüğünde takımının skorunu artırıyorsun. Bunda da süre var ve limit var, 10 dakika ve 10 bayrak şeklinde 10 kere karşı takımın bayrağını alan kazanıyor. Süre dolduğunda ise en fazla bayrak taşıyan kazanıyor.
Oyundaki haritalar;
  • Üsküdar Sokakları
  • Safranbolu
  • Düğün Salonu
  • Trabzon Uzungöl
  • Kuzey Irak
  • Otopark
  • Gaziantep Mülteci Kampı
  • İnternet Kafe
  • İnşaat
  • Metro
  • Hangar
  • Kıbrıs Açıkları
  • Kastamonu Kereste Fabrikası
  • Paris
Bu haritalar gerçeğinden esinlenerek yapılmış, mesela Üsküdar sokaklarında, aynı gerçekteki türden Türk marketleri bakkalları var, bu da oyuna bir zevk katıyor.
Oyun genel olarak başarılı bir oyun. Counter Strike Online'a benzetebilirsiniz. Oynayış bakımından benziyor ama birebir benzediği de söylenemez. Bir Türk Oyunu olması gurur verici çünkü Amerika'da ve Avrupa'da da oynanıyor.



haydar-colakoglu-yolo-uygulama
Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
haydar-colakoglu
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
haydar-colakoglu-teb-genel-mudur
haydar-colakoglu
haydar-colakoglu-teb
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
haydar-colakoglu-yolo-turkiye
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.



1. Yatarak Laptopu kullanabilen bir laptop standı

İşe yarar birşey gibi görünüyor. Gerçekten bazen çok gerekli olarak görebiliyoruz.

2. Akıllı Telefonlar için Esnek Şarj Kablolu Telefon Tutucusu

Bu hepimizin sorunu. Birde telefonu kafaya düşürmek var ona hiç değinmek istemiyorum.

3. Fermuarlı Takıp Çıkartılabilen Çarşaflar

Yıkanması daha kolay olur, kolayca takıp çıkarılabilir.

4. Duvara Monte Edilen Saç Kurutma Makinesi Tutacağı

hımm bak bu iyiymiş

5. Bebeğinizi paspas haline getiren tulum.

Bebek zaten zor emekliyor. Bence gereksiz bir şey.

6. Tembeller için Isıtma Plakası.
Bunu sevdim çünkü bir yemeği yerken diğer yemek soğuyor. Bu mükemmel icat sayesinde yemeklerimiz soğumayacak. :)

7. Akıllı Kurabiye Fırını 10 Dakika'da Pişer
Kurabiye sevenler için


8. Duruşu Düzelten Çene Dayanma Noktası.

En çok biz webmasterler için tasarlanmış olmalı.

9. Elleri Serbest Bırakıp Kitap Okuyabileceğiniz Bir KitapTutucu.

Balkonunuzda kahvenizi yudumlarken kitap okuyorsunuz ve rüzgar gelip sayfanızı değiştiriyor, ne kadar hüzünlü, hımm gerçekten gerekli.

10. Uzaktan Kumandalı Paspas.

işte bu mükemmel olmuş ama ne kadar iyi temizler onu bilemem.

11. Kendi Kendini Karıştıran Kupa Bardak
Görünce alasım geldi. İçine kaşığı sok, karıştır ne zor iş (!). :)

12. Kendi Kendine Dönen Dondurma Konisi

Bu daha çok küçük çocuklar için çünkü yavaş yiyorlar ve onlar yiyene kadar dondurmanın çoğusu eriyor.

13. Lazerle Şekil Gösteren Sakal Düzeltici.

Acaba az mı kestim, yamuk mu kestim, şekilsiz mi oldu gibi derdi olanlar için. :)

14. Bir kerede çantaları taşımanızı sağlayan bu kanca.
Bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.  Torbaları elinizde taşımak yerine herhangi bir araca böyle tutturabilirsiniz.

15. Mısır Tanelerini Ayırmaya Yarayan Bir Araç

Tek kelimeyle mükemmel. 

16. Tek Elle Şişe Açıcı

Enteresan bir ürün, bir insan kapağı iki elle açmak için tembellik yapmaz diye düşünüyorum. :)

17. Lazer Işınları Sayesinde Kedinizi Oyalayabilirsiniz.

Kedim olsa Alırdım.

18. Soğutucunuzu Yanınızda Götürün.
Böyle birşey çok işime yarardı ama $999 para buna çok gibi geldi.

Kaynak: https://www.buzzfeed.com/alannaokun/gifts-for-the-laziest-person-you-know


Bazen bir soruyu, problemi, denklemi çözemediğimiz zamanlar olmuştur. Bu uygulama sayesinde, soruyu okutup cevap alabiliyorsunuz aynı zamanda soruyu nasıl yapmış adım adım gösteriyor. Öğrenciler için mükemmel bir uygulama diyebiliriz, çünkü çok işe yarıyor.

Yapamadığınız sorular için sadece uygulamayı açıp soruyu kameraya okutmak yeterli.
 Çok hızlı ve kolay bir şekilde soru çözümünü gösteren bu uygulama google play'de ücretsiz aşağıda google play butonuna tıklayarak uygulamayı görebilir indirebilirsiniz.



Çoğu okullarda fatih ağı vardır. Bu ağın wifi şifresi kolay bir şekilde bulundu ve çok kolay bir şekilde bağlanıyor. Bağlanıyor ama sınırlı sayıda sitelere girebiliyor. Çoğu site engellenmiş. Bazı uygulamalar sayesinde bu engel kalkıyor ve tüm sitelere girebiliyorsunuz.
Uyarı: Bu uygulamalar yasal olmayabilir, vpn bağlandığında internette yaptıklarınız, şifreler, vb kayıt altına alınıyor olabilir. Bunlardan dolayı www.Sanalblog.net sorumlu tutulamaz.

Kırmızı kutucuk içine aldıklarım yukarıdaki gibi olacak, sadece onlar değişecek, daha sonra save yapıp, bağlanabilirsiniz. 



Matematik soyut bir gerçektir. Bir bilimsel teori matematiksel bir ispat sürecinden onay almadığı takdirde kanuna dönüşemez. Matematiği bilimin şifresi gibi düşünebiliriz. O şifre çözüldüğünde bilimsel bilgi, bir değer kazanıyor.  Yaşamımız boyunca matematikle iç içeyiz. Basit hesaplardan tutun integrale kadar her şeyiyle matematiği yaşıyoruz.

Matematik yaşamımızda bu kadar yer edinmiş, matematiğin en zor diye tanımladığımız konuları, hesaplamaları farkında olmadan kullanıyoruz. Aslında bizim matematik ile sorunumuz yok, sorunumuz matematiğin sisteme dökmekte. Matematiği sisteme dökmek, orta okul, lise, üniversite’de, daha doğrusu eğitim sisteminde çok sorun oluşturuyor. Eğitim sistemimiz ezbere odaklı olduğu için sayısal ve analitik düşüncemizi geri plana atıyor.

Durum böyle olunca, matematikte daha çok efor sarf edenler, başarı sağlıyor. Matematik bir sistem dersidir, ne kadar günlük hayatta matematiğin içinde olsak da, matematiği sadece bir süreliğine bir sistem üzerine oturtmak gerekiyor. Sistemli bir çalışma başarıyı getirecektir.

Peki nasıl sistemli çalışılır?
Sistemli çalışmak, her gün saatlerce odanızda soru çözmek değildir. Sistemli çalışmak, kendi koyduğunuz kurallara uymak ve asla o kurallardan kendinize taviz vermemenizdir. Matematik kendi koyduğunuz kurallara taviz verdiğiniz an sizi affetmez.  Matematik sistematik bir derstir, bir sistemle işler. Burada şunu belirtmek isterim, kendi koyduğunuz kurallar derken, nasıl yani kuralı ben mi koyacağım? Diye merak etmiş olabilirsiniz, evet kuralı siz koyacaksınız, çünkü kendinizi en iyi tanıyan sizsiniz. Her gün 20 dakika soru çözeceğim, dediğinizde,  bu asla 10 dakikaya düşmesin ve asla birden 30 dakikaya çıkartmayın. 20 Dakikalık soru çözmeyi bir sisteme oturtturun, daha sonra yavaş yavaş arttırırsınız. Çünkü birden arttırdığınızda pes etme olasılığınız çok yüksek.

Matematiği hiçbir zaman küçümsemeyin ve matematiği hiçbir zaman gözünüzde büyütmeyin, zorlaştırmayın. Zor sandığınız her şey bir ölçüye göre zordur. Unutmayın sizin amacınız zoru büyütmek değil, ölçüyü büyütmek. Ölçüyü yükseklere çıkarttığınız zaman zor sizin için bir imkansız seviyesine gelecektir.


Çoğumuz yabancı dil öğrenmek istemişizdir. Bazen bir amaç için odaklansak da bunu kısa bir zaman içinde gerçekleştirmek için uğraş vermemiz boşa kürek çekmemiz yani emeklerimizin boşa gitmesi anlamına gelir. Ama bunu zamana yayarak ve planlı çalışarak başarabiliriz.


Telefonunuza Yabancı dil öğrenmek için uygulama yükleyin ve kullanın.
Günümüzde akıllı telefonlardan dolayı, elimizde birçok imkan var. Bu imkanları yabancı dil öğrenmek için kullanmamız durumunda faydalı olacağını düşünüyorum. Mesela android için, "İngilizce Fun Easy Learn" uygulamasını ve "Duolingo" uygulamasını öneririm.



İngilizce veya diğer yabancı diller için bir ajanda veya not defteriniz olsun.
Yeni öğrendiğiniz, Telafuzu zor olan, yazımı zor olan kelimeleri not ederek daha kalıcı bir şekilde öğrenmenizi sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda gramerlerin bulunduğu bir defter de işinize yarayacaktır.


Öğrenmeye başladığınız dilin kurallarını öğrenmek ve pekiştirmek için elinizde mutlaka kapsamlı bir gramer kitabı bulunmalı.
Yeni bir dil öğreniyorsunuz, bu dilin tahmin ettiğinizden fazla kuralı olabilir. Günlük konuşmanın haricinde size gramer de gerekli olacaktır.


İyi telaffuz için film, dizi, video izlemeniz işe yarayacaktır. 
Dili öğrenmeye yeni başladığınızda Türkçe altyazılı olarak izleyin. Kendinizi biraz daha geliştirdiğiniz de ise Türkçe altyazı kullanmayın. Çok işe yaradığınız göreceksiniz.


Yabancı dilde çocuk kitapları ve çizgi romanlar okuyun.
Yabancı dilde çocuk kitapları okuyarak, anlama becerinizi geliştirebilirsiniz çünkü, çocuk kitapları gayet basit bir dille yazıldığı için anlamanız kolay olur. Anladığınızda ise motivasyonunuz ve ilginiz artacaktır.


İnsanlar çok eski çağlardan bu yana bedenlerinin müsaade ettiğinden daha fazlasına ulaşmayı hayal etmiştir.
Şimdilerde ise transhümanizm ismiyle gelişen yeni bir hareket, bilimin nihayetinde insanların mevcut fiziksel formlarından öteye evrimleşebileceği fütüristtik bir yol sağlayacağına inanıyor.
Bu kitlenin teknoloji ile insan doğasının dönüşeceğine yönelik inancında en çok öne çıkan fikir ise, birinin zihninin dijital veriler haline getirilerek çok güçlü bir bilgisayara “upload” edileceği. Bu sayede sınırsız sanal deneyimlerle dolu bir dünyada yaşama ve etkin bir şekilde ölümsüzlüğe erişmenin mümkün olacağına inanıyorlar.
Ancak transhümanistlerin, zihin upload’u konusunda görmezden gelmeyi tercih ettiği çok sayıda aşılması imkansız engel bulunuyor. Pratik zorluklar, öngörebileceğimiz gelecekte yaşanmasını imkansız kılarken, kavramın çok daha temelden sorunları yer alıyor.
Beyin upload’u, bilim kurgu eserlerin yıllardan beri çok sayıda üzerinde durduğu bir konu. Şimdiye kadar bu eserlerden dünyamıza dahil olan çok sayıda teknoloji görsek de, bu fikir bilim kurguda kalacak gibi duruyor. İlk olarak, beyinlerimiz 86 milyar civarında nöron ile trilyonlarca bağlantıya sahip. Bir zihni dijital olarak kopyalamak için, o bağlantıların da haritasını çıkarmamız gerekir ki bu da insan yetkinliğinin çok ötesinde. Görüntüleme teknolojileri ve bilgisayarların mevcut ilerleme hızı ile 20-30 yıl sonra bunu başarabiliriz ancak başarımız ölü bir beyin üzerinde olur.
Yine de canlı bir beyin için böylesine bir diyagram çıkarabilsek bile, nasıl çalıştığını anlamamız mümkün olmaz. Bunun için nöronların o kesişimlerde nasıl etkileşime girdiğini tam olarak tanımlamamız gerekir ki bu da moleküler düzeyde bir ayrıntı. Nitekim daha beyinde kaç molekül olduğunu bile bilmiyoruz.
Bu da devamında daha karmaşık bir zorluğu işaret ediyor. Beynin çalışma yöntemlerinin bir kısmını kopyalayabiliyor olduğumuzu düşünelim. Yine de gerçek bir beyni, ya da daha doğru ifadeyle zihni kopyalamış olmayız. Bilgisayar gücünde yaşanacak hiçbir artış, moleküler düzeyde beynin simülasyonunu yapmamıza müsaade etmeyecek.
Şu an insan yapımı bir bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamak için her bir parçasından geçen akım ve voltajı bilmemize, her bir elektronun ne yaptığını öğrenmemize gerek yok. Transistorların değişim işlemlerini tasarladık ve devre halinden basit dijital bir ve sıfırlara yol açtık. Ama beyni kimse tasarlamadı ve işlemlerini dijital mantığa oturtmak mümkün değil.
Bu imkansızlıkların arasında insanlar yine de böylesi bir geleceği hayal etmenin zararı olmayacağı görüşünde. Ancak transhümanistler, temeldeki dini fikirleri bilim ile karıştırma eğiliminde. Teknolojiyi tüm isteklerini gerçekleştirecek bir yöntem olarak görüyorlar. Ancak bu durum, bilimsel önceliklerin bölünmesine yol açıyor ve asıl sorunlarımızı çözmek için geliştirilmesi gereken teknolojileri engelliyor. Ölümsüzlük teknolojinin elinden gelmeyecek, miras bıraktıklarımız ile gelecek.
Kaynak: http://blog.turkcell.com.tr/bilincimizi-dijital-ortama-aktarabilir-miyiz/


    Kendi kendine giden arabanızla otoyolda ilerlediğinizi hayal edin.
Siz telefonunuzdan e-postaları okurken, aracınız bir anda yavaşlıyor. Bir bakıyorsunuz önünüzdeki yolda bulunan LED ışıklarda bir uyarı var: “1 km sonra toprak kayması!” Bağlı aracınız hemen şeridini LED ışıkların yönlendirdiği tarafa doğru değiştiriyor.
İşte gelecekteki yolculuklar, teknolojiyi geliştirenler tarafından böyle planlanıyor. Akıllı yollar, farklı teknolojileri kullanarak hem güneş enerjisinden elektrik üretmek, hem de kendi kendine giden araçların operasyonunu iyileştirmek amacıyla tasarlanıyor. Akıllı yollar için en önemli teknolojiler ise güneş enerjisi, kablosuz şarj ve akıllı ulaşım sistemleri.
Güneş enerjili yollar
Şu an için ABD’de 50.000 km karelik asfalt yol, her gün güneşe maruz kalıyor. Tüm bu yolun güneş panelleriyle kaplanması, tüm ABD’deki elektrik tüketiminin üç katı elektrik üretimi anlamına geliyor.
Solar Roadways isimli şirket, altıgen panellerden oluşan güneş enerjili yollar geliştirdi. Yol şeritlerini boyayarak güneş hücrelerinin ölmesini engellemek aracıyla panellere LED yol işaretleri yerleştiren şirket, bu sayede sürücülere dilenen mesajın iletilmesini sağlıyor. Bu yollardaki düşük enerjili ısıtma sistemleri de hava durumu kaynaklı kazaların önüne geçmeyi amaçlıyor.
Şu an için çok gelecekte kalan bu yollar için Missouri’den ilk adım gelirken, şehrin ulaşım departmanı dünyanın ilk güneş enerjili kaldırımını yapacağını açıkladı.
Kablosuz şarj
Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, elektrikli araçları sürüş sırasında şarj edebilecek bir teknoloji geliştirdi. Yollara döşenen elektrik devreleri ile elektromanyetik alanlar oluşturulurken, araçlardaki bobinler bunları alıp elektriğe dönüştürüyor. İndüksiyon teknolojisi ile kablosuz şarj imkanı sağlanırken, bataryalar yüzde 80’in altına inmiyor.
Solar Roadways de kablosuz şarj teknolojisi geliştiren şirketlerle birlikte çalıştığını duyururken, en az bir taraf ile 100 km’nin üzerindeki testlerin başarıyla sonuçlandığını açıkladı.
Akıllı ulaşım sistemleri
2050 yılına geldiğimizde, gelişmiş ülkelerdeki insanların yüzde 86’sının şehirlerde yaşaması ve araç sayısının da iki katına çıkması bekleniyor. Akıllı ulaşım sistemleri ise gelecekte oluşacak bu ulaşım zorluklarını çözmeyi amaçlıyor. Yeni sistemler sayesinde yollarda sensörler ve araçlar arasında kablosuz iletişim kullanılarak verimlilik arttırılacak.
Bu sistemler aynı zamanda kendi kendine giden araçların işbirliğini de geliştirecek. Trafiğin düzenlenmesi için araçlar otomatik olarak şerit değiştirecek ve hız sınırları da duruma göre oynayacak. Çarpışma önleme sistemleri ile kazalar engellenecek ve acil durum sistemleri bir kaza halinde trafiği ona göre ayarlayacak.
kaynak: http://blog.turkcell.com.tr/gelecegin-akilli-yollari-nasil-olacak


Oyun oynayarak para kazanabileceğiniz bir sistem var. Bu oyunda zombi avlayarak leş topluyorsunuz minimum 100 leş satabiliyorsunuz. 
Oyuna ilk kayıt olduğunuzda kendinize karakter alın ve saatlik leş toplayın zaten kendisi otomatik topluyor. Depoda birikiyor, deponunda sınırı var, Pio yani oyunun coins birimi ile deponun alanını artırabiliyorsunuz.
Gayet güzel sistem, 3 TL olunca banka hesabınıza yatırıyorlar, eğer isterseniz 10 TL olunca telefonunuza TL olarak da alabiliyorsunuz. 

Ödeme kanıtları var, sağlam bir sisteme benziyor ama yinede sıkıntı çıkma olasılığı olabilir, denemekte fayda vardır bende deneme amaçlı oynamaya başladım. Aşağıdaki ödeme kanıtı bana ait değil.




Sonunda teknoloji dünyasının heyecanla beklediği gün geldi Apple’ın San Francisco’da düzenlediği lansman ile iPhone 7 ve iPhone 7 Plus, tüketicinin karşısına çıktı
Aylardır bitmek bilmeyen dedikodulara artık bir nokta koyan Apple, yeni modelleri ile iPhone deneyimini bir adım öteye taşımak istiyor.
Elbette yeni modeller ile birlikte en merak edilen konu, kulaklık girişinin kaldırılıp kaldırılmayacağıydı. Neredeyse tüm bilgiler kulaklık girişine veda edeceğimizi gösteriyordu ve beklenen oldu, iPhone 7 ile birlikte artık yıllardır alışık olduğumuz kulaklık girişi ortadan kayboldu. Yeni model sahipleri Lightning girişi üzerinden veya Bluetooth kulaklıklar ile müzik dinleyecek. Kulaklık girişinin yokluğuyla birlikte boş kalan kısma ise Stereo hoparlör desteği getirilmiş durumda.
Bununla birlikte dedikodular arasında en öne çıkan konulardan biri de depolama alanı seçenekleriydi. Önceki modellerde yer alan minimum 16 GB depolama alanı seçeneği yerine, iPhone 7 ve 7 Plus ile birlikte en düşük seçenek 32 GB olacak.
Kamera anlamında gelişme gören yeni modellerde en çok dikkati, iPhone 7 Plus’taki çift kamera düzeni çekti. Android telefonlardan aşina olduğumuz ikili kamera ile görüntü kalitesinde önemli ölçüde bir iyileştirme sağlıyor. İki adet 12 MP kamera sayesinde 2x optik zoom ve 10x dijital zoom gerçekleştirmek mümkün oluyor. iPhone 7’de ise aynı kameradan bir tane bulunurken, düşük ışıkta yüksek performans, geniş renk yelpazesi ve en önemlisi de optik görüntü sabitleme özellikleri öne çıkıyor. İki cihazda da ön kameranın çözünürlüğü ise 7 MP’e yükseltildi.
Tasarım açısından iPhone 6’dan beri bir değişikliğe gitmeyen Apple, yeni modellerinde nispeten ufak değişiklikler tercih etti. Arkada bulunan anten çizgilerini cihazın üst ve alt taraflarına çekilirken, kamera çıkıntısı daha zarif bir hal aldı ve arka kapakta parlak bir düzen tercih edildi. Her sene dedikodu olarak duyduğumuz ama şimdiye kadar Apple’dan bu yönde bir adım görmediğimiz suya ve toza dayanıklılık da iPhone 7 modelleri ile birlikte Apple ekosistemine giriş yaptı. İki telefonun ekranında da iPhone 6S ile tanıtılan Force Touch özelliği yer alırken, ilk kez olmak üzere Ana Ekran Tuşu da artık kişiselleştirilebiliyor ve uygulanan basınca göre farklı işlemler gerçekleştirebiliyor.
Önceki modellerden alışık olduğumuz Rose, Altın ve Gümüş renklerine ek olarak bir parlak ve bir de mat Siyah renk seçeneğinin eklendiği iPhone 7 ve iPhone 7 Plus, 16 Eylül’de sınırlı sayıda ülkede ön siparişe açılacak ve ilerleyen haftalarda kademe kademe tüm dünyada satışa çıkacak.

kaynak: https://blog.turkcell.com.tr/iphone-7-ve-iphone-7-plus-gorucuye-cikti/


1) Azzor usb lazer şarj edilebilir Kablosuz Mousse

Ürün kablosuz mouse ama pil takılanlardan değil. Yani şarjlı mouse şarj kablosuda yanında geliyor yanında gelmese de sıkıntı değil çünkü bildiğimiz android şarj aletleriyle şarj olabiliyor.

Fiyatı: $7.99 Yani Yaklaşık 23,63 TL ama $0,40 kargo ücreti ekleniyor yani yaklaşık 24,83 TL yapıyor. Bu fiyata bu ürün gayet iyi.




2) Taşınabilir Güneş Enerjili Powerbank 12000 MAH
Güneş enerjisi ile dolum yapılabildiği belirtiliyor. Bence güneş enerjisi o kadar da etkili değildir. Ama prizden doldursam da olur derseniz, iyi bir ürün olduğunu düşünüyorum.
Fiyat: $13,44 yaklaşık olarak 39.74 TL fiyatı uygun. Powerbank almak istiyorsanız Türkiye'den Xiaomi'yi da önerebiliriz.




3) Taşınabilir Su Geçirmez Kablosuz Bluetooth Hoparlör
Telefonunuza bluetoothla bağlayıp herhangi bir kablo gerekmeden kullanabileceğiniz bir ürün. 
Fiyat: $ 5,98 yaklaşık olarak 17,74 TL yapıyor.




4) Sanal Gerçeklik Gözlüğü+ Akıllı Bluetooth Kablosuz Uzaktan Kumanda Gamepad


İyi bir ürün ancak Türkiye'de de benzer fiyatlara satılıyor. Ama Aliexpress'de ki daha kaliteli olabilir.
Fiyat: $15,19 yaklaşık 45,05 TL yapıyor.




5) Xiaomi Piston 2 In-Ear Kulaklık

Xiaomi gerçekten kaliteli bir marka. Kulaklıkları ucuz ama kaliteli görünüyor. Fiyatının ucuz olması denemekten zarar gelmeyeceği anlamına geliyor.
Fiyat: $1,20 Yaklaşık olarak 3,56 TL 


1
featured

MKRdezign

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget